Düşüncenin Kıyameti, kıyamet kelimesine uygun olarak ikili anlam taşıyor: Birinci anlamıyla belli bir düşüncenin yani Batı felsefesininölümü, ikinci anlamıyla da başka bir düşüncenin yani hikmetin dirilişini ifade ediyor. Birinci anlama yoğunlaşan bu ilk ciltte Nietzsche,Heidegger, Buber, Levinas ve Derrida gibi önde gelen Batılı düşünürler sonrasında felsefenin yaşamsallığını kaybettiği alanlardanbahsediliyor. Düşüncenin ve onu imal eden varlığın, varlığa varoluş imkânı veren Mutlak (Varlık) ile bağlarını yitirmesini hemdilsel/kavramsal hem eylemsel/olgusal alanlardaki yansımasını tartıştıktan sonra mümkün yeni bir açılış yolunu göstermeyihedefliyor.Açılış argümanından hemen sonra kimlik, dil ve şahitlik, a-teolojik başlıklı bölümlerde felsefeden geriye kalan çözülmemiş “varlık”,“dil” ve “teoloji” (ilahiyat) sorunlarını, imajinatif biçimde yapılan kavramsal ve olgusal tanımlamalar, eşleştirmeler ve benzetmeleriçözümleyip aşmaya girişiyor. İnsanın insanı, hayatı, dünyayı anlamlandırması onlarda verili anlamı çözümlemesiyle, yani üzerindekitoz perdesini kaldırmasıyla hakikate yaklaşma imkânı, kitapta belirtilen her iki anlamıyla da düşüncenin kıyameti sayesindegerçekleşecektir.
ConnectProf © tarafından yayınlanmıştır.