Yazar | Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır |
Baskı No | 2 |
Dil | Türkçe |
Kapak | Karton |
Kağıt | 2.Hamur |
Sayfa Sayısı | 752 |
Basım Tarihi | 2018-05-21 |
ÖNSÖZElmalılı Muhammed Hamdi 1878 yılında Antalyanın Elmalı İlçesinde doğdu. İlk ve ortaöğrenimi ile hafızlığını Elmalıda tamamladı. Tahsilini ilerletmek için dayısı Mustafa Efendiile birlikte İstanbula gitti ve Küçük Ayasofya Medresesine yerleşti. Beyazıt Camiindekiderslerine devam ettiği Kayserili Mahmud Hamdi Efendiden icazet aldı. Bundan sonra hocasıBüyük Hamdi, kendisi Küçük Hamdi diye anılır oldu. Bu sırada devam ettiği Mekteb-iNüvvâbı birincilikle bitirdi. Kendi gayretiyle edebiyat, felsefe ve mûsiki öğrendi. Avrupaîtarzda bir meşrûtiyet yerine İslâma uygun bir meşrûtiyet modeli geliştirmek için çalışmalaryaptı. Beyazıt Medresesinde iki yıllık ders-i âmlık görevinden sonra II. Meşrûtiyetin ilk meclisineAntalya mebusu olarak girdi. Daha sonra Şeyhulislâmlık Mektûbî Kaleminde görevaldı. Mekteb-i Nüvvâb ve Mekteb-i Kudât da fıkıh, Medresetül-mütehassısînde usûl-i fıkıh,Süleymaniye Medresesinde mantık ve Mülkiye Mektebinde vakıf hukuku dersleri okuttu.Israrlı teklifler üzerine Damad Ferit Paşanın birinci ve ikinci hükümetlerinde Evkaf nâzırı olarakgörev yaptı. 15 Eylül 1919da âyan heyeti üyeliğine tayin edildi. İlmî rütbesi de SüleymaniyeMedresesi müderrisliğine yükseltildi. Milli Mücadele sırasında İstanbul hükümetlerindegörev yaptığı gerekçesiyle İstiklal Mahkemesince gıyabında idam kararı verildi ve Fâtihtekievinden alınarak Ankaraya götürüldü ve kırk gün tutuklu kaldı. Muhtemelen İttihad ve TerakkiCemiyeti üyesi olduğu için suçsuz bulunarak serbest bırakılınca İstanbula döndü. Buarada Metâlib ve Mezâhib adlı eseri Türkçeye çevirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi bir tefsirhazırlatma kararı alınca, Diyanet İşleri Reisliği bu işi Elmalılıya teklif etti. Elmalılı bu teklifikabul ederek yazmaya başladı ve Hak Dini Kuran Dili adını verdiği eserini vefatındanönce bitirmeye muvaffak oldu. Uzun süre müptelâ olduğu kâlp yetmezliğinden 27 Mayıs1942de vefat etti ve Erenköy Sahrayıcedid mezarlığına defnedildi.Elmalılı, bu eserini muteber ehl-i sünnet kaynak tefsirlerinden alıntılar yaparak, bazenkatılmadığı görüşleri tenkid ederek hazırlamış, hüküm âyetlerinde daha çok Hanefi mezhebineuygun bilgiler vermiştir. Aklî bir zaruret olmadıkça âyetlerin mutlaka açık anlamlarınıesas almıştır. Meselâ; Muhammed Abduhun Fil sûresini tefsir ederken ebabil kuşlarının attığıtaşların kızamık veya çiçek mikrobu taşımış olabileceğini ileri sürmesi örneğinde olduğu gibi,zorlama tevilleri Kuranı tahrif olarak değerlendirmiştir.İlk defa Diyanet İşleri Reisliği tarafından yayımlanan Hak Dini Kuran Dili adlı eserinin(İstanbul 1935-1938) daha sonra birçok baskısı yapılmıştır. Tefsirin sadeleştirmeleri de yapılmıştır.Biz kendi üslubumuz çerçevesinde sadeleştirdiğimiz meale, çoğu Elmalılı tefsirinden,başka tefsir ve hadis kaynaklarından özlü dipnotlar ekledik. Özellikle hüküm âyetlerinde vegerekli gördüğümüz bazı yerlerde bir sayfayı bulan açıklamalar ekledik.Şunu hemen belirtelim ki Elmalılı, Türkçe diline hakim olduğu halde, meal ve tefsirindeArapça ve Farsça kelime ve terkipleri önemli ölçüde muhafaza etmiştir. Özellikle mealdeuzunca âyetlerin parçalarını birleştirmeden parçalar halinde ve ayetteki sırayı koruyarak vermekleyetinmiştir. Ayetlerin büyük ölçüde birleştirilmemiş parça anlamı mealde yer almıştır.Biz mümkün oldukça bu parçalı meal metodunu korumaya çalışmakla birlikte, günümüz insanınınTürkçe olarak o âyetin bütününden alması gereken mesajı vermeye çalışan bir üslupgözettik. Umarız okuyucu Türkçe bakımından bir üslup birliği ve bir insicam içinde meydanagelen akıcılığı fark edecektir. Aşağıda konu ile ilgili birkaç örnek verilmiştir;Elmalılı asıl metin: Senden evvel de rasûl olarak başka değil, ancak kendilerinevahy veriyor idiğimiz erler göndermişizdir, ehl-i zikre sorun bilmiyorsanız! Beyyinelerleve kitaplarla Sana da bu zikri indirdik ki kendilerine indirileni nâsaanlatasın ve gerek ki tefekkür edeler! (Nahl, 16/43-44).Sadeleşmiş metin:Biz, senden önce de, ancak kendilerine vahyettiğimiz erkekleri, elçi olarakgönderdik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun! Onları açık delillerle vekitaplarla gönderdik. Sana da bu Kuranı indirdik ki, kendilerine indirilenleriinsanlara açıklayasın. Umulur ki düşünüp öğüt alırlar! (Nahl, 16/43-44).Elmalılı asıl metin:Haydi buyurdu; erdirildin dileğine yâ Musa! Şanım hakkı için, biz lutfeylemiştiksana diğer bir defa daha..Sadeleşmiş metin:-(Allah) dedi: Ey Musa! İstediğin sana verildi.- Andolsun biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk. (Tâ-hâ, 20/36-37).Elmalılı asıl metin:Biz dediler, bunun başına devam edip durmaktan asla ayrılmayız, ta dönünceyekadar bize Musa. (Tâ-hâ, 20/91).Sadeleşmiş metin:-Onlar dediler: Musa bize dönünceye kadar buna tapmaktan asla vazgeçmeyiz!(Tâ-hâ, 20/91).Elmalılı asıl metin:O halde dediklerine sabret de Rabbine hamd ile tesbih eyle güneş doğmadanevvel ve batmadan evvel; gece saatlerinde de tesbih et, gündüzün etrafında da kirızaya erebilesin. (Tâhâ, 20/130).Sadeleşmiş metin:O halde onların söylediklerine sabret; güneşin doğmasından ve batmasındanönce Rabbini hamdederek tesbih et. Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarındada tesbih et ki, hoşnutluğa eresin. (Tâhâ, 20/130).Burada, metin tashihi, ayet ve dipnot kontrollerini dikkatlice yapan kızım Fatmanur (Döndüren)ve eşi Bayram Andak'a teşekkürü bir borç bilirim.Böyle bir çalışma yapmaya muvaffak kıldığı için Yüce Allaha hamd eder, eksik ve kusurlarımızınbağışlanmasını dilerim.Çalışma bizden, başarı ve sonuç Yüce Allahtandır.Sadeleştiren ve Dipnotlar Ekleyen:Prof. Dr. Hamdi Döndüren2012 -Bursa
ConnectProf © tarafından yayınlanmıştır.