Kimi çocukların masal, hikâye ve roman gibi edebî türlerle yahut edebiyatla tanışması erken
denebilecek yaşlarda başlar. Edebî zevk veya edebiyat sevgisine dair ilk tohumun bir çocuğun
yüreğine düşmesi dört beş yaşlarına değin geri gidebilir. Bu tohum orada belli bir süre içinde
kökleşir ve vakti geldiğinde çimlenerek gövermeye başlar. Çocuklar, yaşadıkları hayata, dünyaya,
insana ve kendini orada ele veren hemen her şeye edebî bir dokunuşla dokunurlar.
Yıllar sonra kendi çocukluk dünyasına dönen Şahin Efil’in Yitik Cennetin Çocukları kitabı, değişik
zaman ve mekânlarda kaleme alınmış, farklı ama bir biçimde birbiriyle ilişkili konuları ihtiva eden
edebî ve yarı otobiyografik yazılardan oluşuyor. Çocukluğu köyde geçmiş çocuğun özellikle doğa
ile nasıl bir irtibat kurduğu, oradaki varlıklara nasıl baktığı ve bu noktada açığa çıkan birbirinden
farklı ve kendi içinde bir bütünlük oluşturan çocuksu duygu, düşünce ve hayaller akıcı ve edebî bir
dille anlatılmaktadır. Şiir tadında ve bir masal kıvamında, doğal ve dokunaklı bir dille…
İnsan hayatına dokunan çocuksu anlatılar ve yaşanmışlıklarla bezenen Yitik Cennetin Çocukları
okuru hem çocuksu bir edebî dokunuşun gerisine götürmekte hem bu dokunuşun hikâyesinin tanığı
hâline getirmektedir. Kitap içindeki çocuğun hâlâ yüreklerinde kıpırdadığını hissedenler için
önemli ve anlamlı…
ConnectProf © tarafından yayınlanmıştır.