Çanakkale Cephesi Hâtıra ve Fotoğraflarla Büyük Vatan Müdâfaası

135,00 TL
94,50 TL
135,00 TL
94,50 TL
ISBN: 9789944905459
Derleyen:  
Dil: Türkçe
Sayfa Sayısı: 300
Cilt Tipi: Ciltli
Kağıt Cinsi: Kuşe
Boyut: 285 X 230 X 25
Bilecik istasyonunda bir askerî tren harekete hazır idi. Kumandan Abdülkâdir Kemâlî bir künye okudu: - Mahmud oğlu Hüseyin, Söğüt? Bir ses: - Efendim! Mahmud oğlu Hüseyin benim. Söğüt Akgünlü´den. Kumandan: - Gel oğlum, seni annen görmek istiyor. Delikanlı vagondan atladı. Hazır ol vaziyetinde, sağ el selâm ve ihtirâm mevkiinde, Kumandan Abdülkâdir´in karşısında emre hazır idi. Berâberce yürüdüler. Muhterem vâlidenin karşısında durdular. Hüseyin annesinin elini öptü. Zavallı vâlide, ciğer-pâresini bir daha kokladı ve dedi ki: - Oğlum Hüseyin! Dayın Şıpka´da, baban Dömeke´de, ağaların da sekiz ay evvel Çanakkale´de şehîd oldular. Bak, son yongam sensin! Minâreden ezân sesi kesilecekse, câminin kandilleri körlenecekse, sütlerim harâm olsun; öl de köye dönme. Yolun Şıpka´ya uğrarsa, dayının rûhuna fâtiha okumayı unutma. Haydi oğul, Allâh yolunu açık etsin. Hüseyin bu sözleri, kalbinin ahd ve vefâ derinliklerine gömdüğünü îmâ eden bir huşû ile dinlemişti. Annesini ve Kumandan Abdülkâdir´i selâmladı, gitti. Abdülkâdir, bu büyük ruhlu kadınla yalnız kalmış idi, sordu: - Vâlide, demek ki sizin soyun erkekleri hep şehîd oldular öyle mi? - Yalnız bizim soy değil oğul. Elli yıldır köylü mezarlığa delikanlı gömmedi. Dîn dursun da bırak, biz hep ölelim... Connect Prof © tarafından yayınlanmıştır.
WhatsApp Buton Örneği
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.