İslâm, Asr-ı saâdet’te tamamlanıp kemâle ermekle birlikte sahabe devrinin sonlarına doğru siyasî vefıkhî meselelerde ortaya çıkan görüş ayrılıkları daha sonra itikadî boyut kazanmış ve bazı Müslümanlarınzihinlerinde şüpheler ve yanlış inançlar oluşmuştur. Selef-i salihîn devrinden itibaren âlimler genelmanada şüphe ve yanlışların karşında gerçekleri ortaya koymaya çalışsa da bazı şüpheler ve yanlışlar azveya çok bir şekilde varlığını devam ettirmiştir.Özellikle on dokuzuncu asrın yarısından itibaren İslâm’ın esaslarını değiştirmek için öncekiasırlarda benzeri görülmeyen büyük projeler uygulamaya konulmuştur. Bu dönemde çağdaşlık, terakki vemedeniyet gibi kavramlar öne çıkarılarak Müslümanlar pozitivizmin ilkelerine uygun bir din anlayışınıbenimseye zorlanmışlardır. Pozitif bilim ve aklı temel aldığını iddia eden modernizm ve seküler hayatanlayışı, İslâmî geçekleri, tahrif ederek Müslümanların itikad, ibadet, tasavvuf ve tarih anlayışlarındaşüpheler oluşmasına, hatta bazen inançsızlığa düşmelerine yol açmıştır. Bu çalışmada itikad, ibadet,tasavvuf ve tarihe dair meselelerde ŞÜPHELER ve GERÇEKLER dört kitap halinde hazırlanarakokuyucunun istifadesine sunulmuştur.
ConnectProf © tarafından yayınlanmıştır.