Yaşamın sınırında, insanın anlam arayışı üzerine son bir söz…Georg Simmel, ölümünden kısa bir süre önce kaleme aldığı Yaşam Görüsü ile felsefidüşüncesinin doruk noktasına ulaşır. “Avrupa’nın en parlak adamı” olarak anılan Simmel,estetikten epistemolojiye, sosyolojiden bireyselliğe uzanan geniş bir düşünce evreninde, yaşamınözünü ve biçimle olan kadim gerilimini çözümlemeye girişir. Bu kitapta, yaşamın sürekli “daha-fazla-yaşam”a yönelen yaratıcı itkisini ve kendini aşma arzusunu, ölümle barışık bir bütünlükiçinde ele alır.Simmel’in kendi ifadesiyle “vasiyeti” olan bu eser, bireyselliğin koşullarını, bilincin sınırlarını veyaşamın anlamını sorgulayan bir felsefi dönüm noktasıdır. Varlık ve Zaman’ın düşünsel temelinişekillendiren ve iki savaş arası Avrupa entelektüel hayatında derin yankılar uyandıran metin,Habermas’ın da övgüyle andığı bir klasik haline gelmiştir.Yaşam Görüsü, yirminci yüzyılın en özgün düşünürlerinden birinin zihninden süzülen etkileyicibir sonsöz olduğu kadar, yaşamı tüm yönleriyle anlamaya ve “nasıl yaşamalı?” sorusunu yenidendüşünmeye içten bir davet.
ConnectProf © tarafından yayınlanmıştır.