“Canım kızım, söz, bir gün, masalların doğrusunu anlatacağım sana. Külkedisi, saray ve şatafat düşkünü olmayacak. Karınca, müziksever olacak, ağustos böceğinin konserlerini seve seve dinleyecek. İstifçi bir cimri olmayacak. Olur da kışın biri yardım isterse, yiyeceğini paylaşabilecek. En güzel uçurtmalar Gazze’de uçacak. Kudüs’ün bayram sabahlarında çocuklar ve kadınlar rengârenk bir umut demeti olacak.” Abdullah ve Fatıma… Evleri yıkılsa da yüreklerinin işgal edilmesine izin vermeyen bir baba-kız. Silahsız, savunmasızlar. Onca yıkımın ortasında bir vicdan anıtı olarak dikiliyorlar. Yuvalarına giden yolu umutla adımlıyorlar. Aileden geriye ikisi kalsa da sevdikleri yüreklerinde, toprağa bir zeytin çekirdeği gömüyorlar. Dünyanın hiç durmayan kıyametine bir fidan umuduyla direniyorlar. Bir yavru kediyi doyuruyorlar kendi lokmalarından. Yüzlerini güneşe dönüp gölgeleri arkada bırakıyorlar. Zeytin yeşili baharlara, şafak kırmızısı sabahlara, kar beyaz sevinçlere doğru yürüyorlar.Yazar Hakkında: Dr. Senai Demirci Senai Demirci 1963’de Samsun’da doğdu. Tıp eğitimi aldı. Kalbinin sızılarını mürekkep edip “yazar” olmaya çalışıyor. Ara sıra televizyonda görünür, radyoda duyularsa da, iç görüntüsü ve iç sesinin henüz kendince bile görülüp duyulmadığı kanaatinde. Allah’a görünmeye değer, Allah’ın duymasına yakışır haller ve sözler içinde yaşamaktır duası. Kısmet…
ConnectProf © tarafından yayınlanmıştır.